Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ne oluyor, Nasılsınız?

Sabah uzaktan gördüm. Sessiz ve yorgun görünüyor, biraz yaşlanmış mı? sosyal medya çağında insanların yaşlanmalarını daha çabuk fark ediyoruz. son zamanlarda kaç kişiyi böyle gördüm. belki bu sadece bir his. belki fazla dikkatten kaynaklanıyor. Dışarıda dikkat kesildiklerimiz şeylerin nedeni kendimizde saklı. zihnimiz, hislerimiz ve sorunlarımız bizim çekicimiz.  önüne bak, işine bak ve gözün yolda olsun. bu tavsiyelere uymak isteyenlere fırsat veriliyor mudur? ... Akşamın havası farkıdır, sabahın havası farklıdır. Mayıs sabahı farklıdır, ekim sabahı faklıdır. hem istediğimiz hem istemediğimiz zamanın akıp gitmesi bazen mutluluğu bitirir, bazen de acıları. güzdür, bahardır, sabahtır akşamdır, içimizdeki ben hep aynıdır. yağmurda, rüzgarda karda fırtınada bir ağaç nasılsa insan da öyledir. içimizdekilerle dışımızdakilerin kavgasında tarafımız belli olsun. ... Haber izlemeyip, sosyal medyadan uzak durunca insan kazandığı dinginlikle kendi içine bakmayı, etrafına odaklanmayı öğreniyor...

Notlar

  “Kişi kendi zaaflarını gizlemeden yaşamasını öğrenir” diyor Baykan Sezer, yatılı okumak için: “bence bu insanın kendi kendisiyle barışık olması için çok önemlidir. Yine başkalarının zayıf yönlerini bilseniz bile bundan yararlanmamayı Galatasayar’da yatılı okuduğum sıralarda öğrendim.”    Adam kendisiyle konuşur gibi sessizce söylendi: "Ah nasıl olur iki yıl önceki bir olayı, bir kişi değil, birçok kişi geçen yıl diye hatırlıyor. Oysa benim için zaman kutsaldır. Her vakti zerresine kadar yaşar ve hatırlarım." devam etti: Şaşırıyorum işte buna: İnsanlar farkında olmadan yirmilerine, otuzlarına, kırklarına adım atıyorlar da ruhları bile duymuyor. Sanırım bu benim için, suyun altında nefes almadan durmaya çalışmaya benziyor. Ondandır kendim için fazla yaşamaz diyorum. Arkamdan denilmesi muhtemel bir söz şu olmalı “ona ölüm yakıştı” Yağmur başlamasa susmaya niyeti yoktu.  Böyle yaşamak kolay değil. Yani bir iç-dünyayı yazarak yaşamaktan bahsediyorum. Yazarak yaş...

Sonbahar Esintileri

 Sonbahar günlerinde elime bir kitap alıp, kenara çekilip, dalıp gitmek sayfalar arasında.  Güneşin zorla ısıttığı öğle sonlarında zevk saatleri çok eskide kaldı. Rahmetli annem, çayı hazırlamış yanına bisküviler de var.  Ben kitapların dünyasından başımı içindeyken bile mutluluğun her anını hissettiğim annemin dünyasına çevirirdim. Neler konuşurduk, ben neler anlatırdım hatırlayamıyorum. Sonbaharın şimdi büyüsel gelen günlerinin en güzidesini o yıllarda yaşadım. Yıllar geçti.  İnsanlar teker teker gitti. Bahçe dağıldı. içimizde elimizde ne kaldıysa onunla yetinmeyi öğrendik. Önümden geçen kadın telefonda Allah her şeyin hayırlısını versin diyor. Görünüş itibari ile burjuva ve yaşça geçkin olmasına rağmen oldukça spor giyinmiş ve atik. Markalı ürünler kullanmak hangi ekonomik sınıfa mensup olduğunu gösteriyor. Bahar havası en mazbutu bile yoldan çıkaracak kadar çekici. Apartmanların sıralandığı ana caddenin arkasındaki müstakil evlerin bahçelerinden yayılan enfes ley...

Zamandan Kesitler

       Adımlarımın arası kısaldı. soluğum kabardıkça daha da kısaldı. Büyüklü küçüklü tepeleri bayırları aşarken, kafamı meşgul eden tasalar dertler de sıra sıra dizilip, işine sadık  titiz bir memur günlük rutinlerini yığılan dosyaları teker teker bitirmesi gibi elden geçiyor ve çözülüveriyordu. Soluksuz kalıp, altında dinlendiğim ahlat ağacının biçimsiz gövdesine yaslandığımda, ordan buradan fırlayan marazlıkların kurduklarımı kolayca yıkmaya başladığını görünce keyfim kaçtı. Ağacın ince dallarına iki serçenin    gelişi bile kaçan keyfimi getirmedi. Kuşların, börtü böceğin döşediği düş dünyası içinde kafamın meseleleri bu    güzellikleri bozan buldozerdi.  Bedenimle kafam, şu insanı çıldırtan ve kıskandıran güzelliklerle ben arasında bitmek bilmeyen savaşın yaralarını kabuklandırsın diye ağzımdan ara sıra kendiğiinden dökülürdü:  “kolay değil.”   ***   Derin bir sessizlik. Gecenin bir yarısı. Karşı dağlarda köylerin ölgü...