Keşif sanatı
Eskiden uykuyu severdim ve gün içinde mutlaka uyurdum. Yıllar geçti artık uyumaya fırsatım yok. Giderek uyku düzenim bozuldu ve eskisi gibi kaliteli uyuyamıyorum.
Pandemiden
önce fakültede derslerimin yoğun olduğu günlerde öğle araları odamdaki kanepede
biraz uyurdum.
Çocukluk
yıllarımda bize uyumanın iyi bir şey olmadığı söylenirdi. Dini eğitim
çevrelerinde geçen dönemlerinde hocalar uykuyu berbat bir şey olarak anlatırlar,
uyuyan insanları da kötülerlerdi.
Zaman
geçti, dünya başka dünya oldu, bilgilerimiz değişti. Uyumak insanın ruhsal ve
bedensel sağlığı korunmasını sağlayan elzem bir eylemdir.
Uzmanlar
günde yedi sekiz saat uyumanın özellikle gece saatlerinde uyumanın insan
sağlığına katkıları inanılmaz.
Cep
telefonlarımızı şarj etmek gibidir uyku. Uzun yolculukta kullandığımız
aracımızın motorunu durdurup, şoförün de dinlendiği mola gibidir uyku.
Uykuya
ne kadar övgü düzsek azdır.
Geçmişin
yanlışlarını şimdi düzeltmeye çalışıyoruz.
Bu
arada dün çocuğun yüzme dersini kafede beklerken yazdığım yazıyı silmişim.
Film
keşfetme sanatı ile ilgili yazmıştım. İyi filmleri keşfetmenin zevkini, bazı
filmlerdeki hikâye, pitoreskler, senaryodan bahsetmiştim.
Nedense
biraz burukluk hissettim.
Sinemanın
büyüsünü bu iyi filmlerde keşfettim.
Pandemiden
itibaren birçok film izledim ve özellikle de iyi yönetmenlerin, iyi
oyuncuların, hikâyesi iyi filmleri kaçırmadım.
Haftada
üç gün yazı yazmayı düşünüyorum.
Uzunluğu
önemli değil, ama üç yüz kelimeden az olmamalı.
Yeniden
yazmaya, hayata dair notlar almaya başlayacağım.
Sıcak
yaz günlerinde kendi dünyama çekilip yazmak güzeldir.
Dün
televizyonda Mavi Kuş filminin
yönetmeni ile yazarı Mustafa Kutlu’yu gördüm. Kutlu’nun sinema ilgisi ve
tutkusunu gördüm.
O
kesimden saygı duyduğum neredeyse tek isim Mustafa Kutlu kaldı.
Bütün
hikâyelerini ve birçok yazısını okudum.
Mavi Kuş filmini de merakla bekliyorum.
Mustafa
Kutlu değerli bir insan ve insan hazinesi.
Yorumlar
Yorum Gönder